Peki neden yazıyorum? Yazıyorum çünkü canım sıkılıyor. Ayrıca, Allah inandırsın ama yazabiliyorum. Nihai olarak da yazıyor eğleniyorum. Buzağı altında saman aramaya ne gerek var? Siz de okuyup eğleniyorsanız neyi irdeliyorsunuz? Üzümünü yiyin, çekirdeğini çiğneyip yutun, lütfen. Çok kurcalamayın.. Metabolizmanızı bozarsınız. Ne gerek var?


9 Temmuz 2010 Cuma

Ne istediğini bilemeyen duygu yüklü adam

Oturduğumuz yerden kolay geliyor tabi. İnsanlık gelişti melişti martavalları sıkmak. Yani öyle geliştik ki başımız arşa erdi değil mi? Tabi tabi.. Yiyoruz biz bu magazinsel tüme varımı zaten.. Issız adamlar filan... Ben seni üzerim tarzı manasız davranışlar. Aklın neredeydi başında be adam diye yok nasıl olsa. Kızın iyiliği için (!??!) onu kendinden uzaklaştırmalar felan..

Bir terapist arkadaşım dedi ki "Erkeklerin ince ve detaylı düşünmelerini beklemek ya da istemek son derece kadınca bir şey. Erkekler istedikleri şeyi gider ve alırlar. Düşünmezler. İçlerindeki avcı ruhu onları harekete geçirir. Düşünme eylemini genellikle sonradan yaparlar."

Sınıf neymiş yani?? Repeat after me please: "Erkekler isterlerse alırlar, istemezlerse almazlar!"

Aferin!! Bravo!!

Ne ağlayıp sızlanıyorsunuz madem bunu biliyorsunuz da peki??




Bir genç kadın ve bir genç erkek düşünün. İlişkilerini tarif etmek için "sıcak - soğuk -ılık" oyunu ancak yeterli olabilir. Hani saklanmış bir şeyin yerini bulmak için onu arayan kişiye sıcak, soğuk, ılık gibi ipuçları verilir. Onun gibi. On.. Off.. On.. Off.. Sinir dayanmaz be yahu!!! Böyle ilişki mi olur? Hadisenize!!!

Adamla kadın oturmuşlar konuşuyorlar. Adam kendini anlatmanın arzusu (kadını kaçırtmanın umudu) ile konuşuyor da konuşuyor. Kadın anlayıp çözecek ya erkeği dinliyor, irdeliyor, anlam yüklüyor. Her şey karman çorman..

Adam:
- "Beni lütfen can kulağı ile dinle. Bir ilişki istediğimi sanmıyorum. İstersem kiminle isterim bilemiyorum. Şu an istemiyor olabilirim ama ileride belki isterim. Bunu da şu an bilemiyorum. Böyle bir ilişkiye hazır olduğumu bile sanmıyorum. Ama bildiğim bir şey varsa seninle olmaktan keyif alıyorum. Yani seninle beraber olmaktan hoşlanıyorum sanırım. Sana âşık değilim. Aslında hiç aşık oldum mu emin değilim. Beni korkutuyorsun. Ya bırakıp gidersen beni? O zaman ne olacak? Hem dostluğumuzu tehlikeye atmış olmaz mıyız? Sen benim için çok değerlisin. Seni kaybetmek istemiyorum. Anlasana. İstediğim son şey bir ilişki.. Ben özgür olmalıyım. Bağlanamam ben. Gözlerin o kadar güzel ki.. Sen nerelerdeydin bunca zaman? Tüm bir hayatım seni arayarak geçti sanki benim. Bulduğumda ise çoktan kaybetmiştim seni. Özlemişim seni ben.. Sana sarılıp uyumayı özledim. Ne yapıyor o salak eski erkek arkadasın? Arıyor mu gene? Şehirde mi? Buluştunuz mu? İyi. Aman ne harika. Ben beraberlik adamı değilim. Bağlanamam ben senin o eski salak erkek arkadaşın gibi. Ben yalnız bir kurtum. varlığımı anlamdırmak için yalnızlığı seçtim ben. Seni mutsuz ederim. Sen o eski erkek arkadaşına dön daha iyi! Neden anlamak istemiyorsun! Korkuyorum senden. Beni bırakırsan toparlanamam. Sen benden daha güçlüsün. Senin bana ihtiyacın yok. Ama ya benim olursa. Ha? Ne olacak o zaman? Ne halt edeceğim ben o zaman? Alışkanlıktan nefret ederim ben. Rutinden nefret ederim. Günü geldiği gibi yaşamaktan zevk alırım ben. Sakallarımı kesmemden hoşlanmadın mı? Kökü bende yavrum. Sen iste uzatırım gene. Aramıyorum çünkü aramamı beklediğini biliyorum. Elim telefona gidiyor ve sonra alışkanlıklardan nefret ettiğim için kendimle mücadele edip aramıyorum. Sonra atıyorum kendimi evden dışarı. Arabayla dolaşmadığım sokak kalmadı Istanbul'da. Toplantın mı vardı bugün? Bu etek toplantı için fazla kısa değil mi? Ne oldu şu uzun boylu sünepe mühendis? O da var mıydı toplantıda? Hm. Şahane . Yakışıklıdır kesin. Sigaram bitmiş. Sigara almam lazım.Bunu neden yapıyorsun bana? Sevgimi, tutkumu, dostluğumu, arzularımı, aklimi, ruhumu, vicdanimi birbirine düşman ettin. Farkında değil misin? Hayır! Ben bir bok değilim. Büyütme gözünde beni. O herifin sana ilgisi olmadığından emin misin? Kesin vardır. Sen o kadar masumsun ki fark etmemişsindir bebeğim. Kokunu özlemişim. Ne tuhaf. Uyumak için müptelası olmuşum farkında değilim. Neden arkadaş kalamayacak misiz anlamıyorum ki? Ne olur arada sırada görüşsek? Böyle bal gibi de idare ediyoruz işte.

Ağlama ne olur.. Tek bir damla göz yasin için dünyayı yakarım bilmiyor musun? Sana söyledim mi hiç? Neyse boş ver! Benden iyi bir sevgili olmaz zaten. Kötüyüm ben kötü!! Islanıyorsun lütfen su şemsiyenin altına girer misin? Hem istediğin şeyleri yapmaya bir başlarsam benden vazgeçersin. sıkılırsın benden. Daha iyisini bulup terk edersin beni. İşte o yüzden elimde kalan tek şeye sarılıyorum. Özgürlüğüme. Şaraba kimi zaman. Sigaraya. Bilgisayar oyunları.Benden nefret edeceksin değil mi? Tıpkı diğerlerinden nefret ettiğin gibi? Düştüm mü artik gözünden?
Ben olduğum sürece sen asla ayağa kalkmayacaksın.. Ben güçlü kadınları severim..
Seni anlamıyorum.. Simdi bizimki bir ilişki mi? Bak bunu ilişki olarak adlandırmamalıyız. Ben ilişki adamı değilim.. Kendim hakkında öyle şeyler söyleyebilirim ki annem hiç doğurmasa iyi edermiş belki de beni.
Seninle konuşmayı özlemişim..
Ben gitmeliyim. Gitmeliyim ben ya.
Ne yani bu kadar mı? Beni bu kadar çabuk unutmana inanamıyorum. Bu kadar kolay oldu öyle mi beni silmek? Senin için bir şey ifade ettiğimi sanıyordum. Gördün mü ben hakliymişim. Beni hiç sevmemişsin aslında. Bana hiç âşık olmadın. Daha iyisini bulabileceğini biliyordun hep. Oysa ben seni hiç unutmadım.. bla bla blö blu bli bli boooooo......."

Kadın:

- "???#**@!!!&??mm***"

Hah!! Devreleri yandı kadıncağızın en sonunda iyi mi?

Kadın: (syntax error vermiş iç sesiyle düşünür)

- "Ne diyorsun be adam? Ne diyorsun?? Kafamın içine ettin!!! İstiyor musun? istemiyor musun? Nedir? Hayattan sana ne? Sen mi çözeceksin hayatın manasını feşmekan? Sinir ettin beni be!!! Sorduğum tek soru yarın ne yapacaksın oldu?!? Nedir bu dram? Rondo kreması mısın? Erir misin? Nedir derdin??? Nedir?? Kafana senin kadar kaya düşsün, inşallah!!"

Tavsiye mi istiyorsunuz? Gerçeğe tahammül edebilecek misiniz peki? Uğraşıp didinmekten vazgeçin artık şu sersem aklın tohumlarıyla. Başınızdan sav edin huyu küllü herifleri..

Daha iyisine layık olduğunuzu anlamanız için daha ne yapmaları gerekiyor? Gidip gay mi olsunlar??

Gidin D&R'a bir DVD alın. Jennifer Aniston ve Ben Affleck oynuyor. "He's just not that into you". Türkçesi "Erkekler ne söyler, kadınlar ne anlar" (bi mok anlamadıkları kesin zira).

Seyretmesi çok keyifli gerçekten. Seyredin. Ya da kitabını alıp okuyun. Belki anlamanıza yardımcı olur.

Bu da yardımcı olamıyorsaaa... Allah akıl fikir ihsan eylesin hepinize... Siz bunları adam edeceğiz diye uğraşırken hayatınızın asıl erkeğini kaçırıyorsunuz elinizden. Belki de dün yanınızdan geçip gitti.. Farkında mısınız???

Gözünüzü açın! Open your eyes! Abre los ojos!!! İkiriiku kukuriiiki moko!! (Eski bir Japon dialekti. anlamak için uğraşmayın. Konuşan bir ben kaldım dünyada bu dialekti. Bir de Uganda'daki bir orangutan familyası konuşuyormuş. Ben duymadım. Orangutanlar gerçekten konuşabiliyorlar mı japonca bilmiyorum açıkçası.)

Gazanız mübarek olsun!!!




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder