Peki neden yazıyorum? Yazıyorum çünkü canım sıkılıyor. Ayrıca, Allah inandırsın ama yazabiliyorum. Nihai olarak da yazıyor eğleniyorum. Buzağı altında saman aramaya ne gerek var? Siz de okuyup eğleniyorsanız neyi irdeliyorsunuz? Üzümünü yiyin, çekirdeğini çiğneyip yutun, lütfen. Çok kurcalamayın.. Metabolizmanızı bozarsınız. Ne gerek var?


13 Ekim 2011 Perşembe

Varolmanın Dayanılmaz Durdurulamaz Saçmalığı...

Düşünüyorum!! Genel itibariyle az sayıda bulunan şeyler ciddi anlamda değerlidir. Değil mi?

Misal; safir ya da pırlanta rezervleri çakıl taşı borsasındaki rezervlerden daha azdır ve dolayısıyla daha pahalıdır. Einstein'ınki gibi bir deha fazla bulunmadığından biz sıradan insan beyinlerine kıyasla paha biçilmezdir. Mozart gibi 4-5 yaşında beste yapmaya başlayan dahi çocuklar azdır ve bu sebeple "daha dün annemizin kollarında yatarken" şarkısını öğrenmekte zorluk çeken normal çocukların adı tarihe geçmez. Örnekler uzatıldıkça uzatılabilir. Esas konu itibarıyla değişmez: AZ OLAN ŞEYLER DAHA DEĞERLİDİR!

Mutabık mıyız?

Mutabıkızzzzzzzzzzzz!!

Amanın ne harikulâde!! Hepimiz aynı fikirdeyiz yani...

Peki bir Allah'ın kulu bana, rezervleri tükenmek bilmezzz(!!) erkek spermlerinin nasıl olup da menapoz sonrasında rezervleri tamamen tükenen kadın yumurtalarından daha değerli olduğunu açıklayabilir mi? Gerçekten bir bilen kişi bana bunu açıklasın, LUTFEN. Nasıl oluyorda 80 yaşında bile baba olmaya yarayan sonsuz sayıdaki spermler daha değerli olabiliyor? Yani denizde kum, erkekte sperm!! Çakıltaşı elmastan nasıl değerli olabilir? Madem ki değerli neden evlilik teklif ederken pırlanta yüzük takılır da cilalı çalkıltaşından nişan yüzüğü takılmaz??

Dalga geçmiyorum..

Düşünüyorum..

Düşünüyorum.. Mantıklı bir cevap bulamıyorum..

Bedbahtım... Hayatımın baharında kafam karışmış halde cevap arıyorum...

Neden? Nasıl? Niye? Heyhat!! Bulamıyorummm!!!

Yazık!! Geçmiş binyıllarda ne kadar korkutmuşsak artık sevdiğimiz ve sevmediğimiz tüm erkeklerin gözünü.. Babalarımızı, ağabey ve kardeşlerimizi, sevgililerimizi, eşlerimizi, oğullarımızı... Bizi evlere hapsetmek, sosyal ve siyasi ortamlardan soyutlamak, patates ve soğana boğmak yetmemiş kendilerini güvende hissetmeleri için.. Ne halt yemişsek bu binyıllar öncesinde adamcağızlar kendilerini iyi hissedebilmek için -yememişler, içmemişler- spermin eşsiz ve kadın yumurtalarına kıyasla -tükenme riski taşımadığı için- çok daha değerli olduğunu iddia edip, bir de bunu yedi düvele yutturmuşlar.

Kadınlar!! Size sesleniyorum!! Bir de erkekleri sevdiğinizi filan söylüyorsunuz!! Utanın, binyıllar önce ninelerinizin dedelerinize yaptıklarından!! Ninelerinizin iktidarı altında kalıp ezilmiş egoları yüzünden dedelerinizin, bugün sınırlı sayıda olduğu için daha değerli olan yumurtalarınız tükenmek bilmez sperm rezervlerinden değersiz kabul ediliyor!! Uyanın!! Açın gözünüzü!! Varolmanın bu durdurulamaz erkek hegemonyasının oluşmasına sebep olan o güçlü ve mağrur ninelerinizin, o savaşçı kadınların muktedir olduklarını ve yaptıklarını hayal edin!! Utanın erkeklere yaptıklarınızdan... Dizlerinizi dövün!! Neydik ne olduk diye.. Kaldıysa bir gram akıl, onu kullanın. Hatırlayın.. Hatırlatın.. 
 
Gölgelerin gücü adına!! Güç sizinle olsun!!!

Kalın sağlıcakla.....................