15 Temmuz 2010 Perşembe
Göze aşk kaçması ölümcül müdür?
9 Temmuz 2010 Cuma
Ne istediğini bilemeyen duygu yüklü adam
Kadın:
- "???#**@!!!&??mm***"
Hah!! Devreleri yandı kadıncağızın en sonunda iyi mi?
Kadın: (syntax error vermiş iç sesiyle düşünür)
- "Ne diyorsun be adam? Ne diyorsun?? Kafamın içine ettin!!! İstiyor musun? istemiyor musun? Nedir? Hayattan sana ne? Sen mi çözeceksin hayatın manasını feşmekan? Sinir ettin beni be!!! Sorduğum tek soru yarın ne yapacaksın oldu?!? Nedir bu dram? Rondo kreması mısın? Erir misin? Nedir derdin??? Nedir?? Kafana senin kadar kaya düşsün, inşallah!!"
Tavsiye mi istiyorsunuz? Gerçeğe tahammül edebilecek misiniz peki? Uğraşıp didinmekten vazgeçin artık şu sersem aklın tohumlarıyla. Başınızdan sav edin huyu küllü herifleri..
Daha iyisine layık olduğunuzu anlamanız için daha ne yapmaları gerekiyor? Gidip gay mi olsunlar??
Gidin D&R'a bir DVD alın. Jennifer Aniston ve Ben Affleck oynuyor. "He's just not that into you". Türkçesi "Erkekler ne söyler, kadınlar ne anlar" (bi mok anlamadıkları kesin zira).
Seyretmesi çok keyifli gerçekten. Seyredin. Ya da kitabını alıp okuyun. Belki anlamanıza yardımcı olur.
Bu da yardımcı olamıyorsaaa... Allah akıl fikir ihsan eylesin hepinize... Siz bunları adam edeceğiz diye uğraşırken hayatınızın asıl erkeğini kaçırıyorsunuz elinizden. Belki de dün yanınızdan geçip gitti.. Farkında mısınız???
Gözünüzü açın! Open your eyes! Abre los ojos!!! İkiriiku kukuriiiki moko!! (Eski bir Japon dialekti. anlamak için uğraşmayın. Konuşan bir ben kaldım dünyada bu dialekti. Bir de Uganda'daki bir orangutan familyası konuşuyormuş. Ben duymadım. Orangutanlar gerçekten konuşabiliyorlar mı japonca bilmiyorum açıkçası.)
Gazanız mübarek olsun!!!
5 Temmuz 2010 Pazartesi
Sakallı Bebek Efsanesi
Hiç unutmuyorum. Sanırım 10-11 yaşlarındaydım. Tan gazetesi manşetten şöyle bir haber yapmıştı: "Sakallı bebek kıyameti haber verdi!"
Tövbe bismillah!!!
Efendim, hadise şudur, misaki milli sınırları içerisinde masmavi gözlü, sarışın ama sakallı bir bebek dünyaya gelmiştir. Ailesinin ismi güvenlik nedeniyle haberde belirtilmemektedir. Annesi sakallı bebeği gördüğünde düşüp bayılmış, babası başını duvarlara vurmuştur (neden?? bilen yok). Sakallı bebek, poposuna şaplağı yer yemez doktor ve hemşire taifesine şöyle buyurmuştur: "1987'de kıyamet kopacak. Güneş dünyaya yaklaşacak ve dünyayı yutacak. Dünya alevler içinde yok olacak. İnsanlığın (yaşasın!! hayvanlar ve bitkiler kurtuluyor demek ki) sonu gelecek".
Dedim ya, ben de yaş 10 ya da 11. Aldı beni bir korku. Her akşam dua ediyorum güneş dünyayı yutmasın diye... Depresifleştim. Anlamsız korkular edindim. Biri hapşırıyor mesela ben oturduğum yerden bir karış havaya sıçrıyorum. Cam pervazına oturup (o zaman sığıyorum tabi cam pervazına) bütün gün güneşi seyrediyorum. İçimdeki sesle ona ulaşıp dünyayı yutmaması için bir takım çözüm arayışları geliştiriyorum...
Evdekiler bir süre sonra gidişatı keşfedip duruma el koyuyorlar. Aynı akşam bana dünyadaki batıl inanç tarihine ait hızlandırılmış bir eğitim veriliyor. Kara kedi, merdiven, 13 rakamı, hede hödö, vb. Korkum azalıyor ama yok olmuyor. Taa ki 1988 yılına girilinceye dek. Güneş dünyayı filan yutmuyor. Dahası iplemiyor bile... Sakallı bebeğe gidip soran tek bir araştırmacı gazeteci yok ama.
- "Ne oldu? Kurudun kaldın bakıyorum??"
- "Ebe öööböö.. 88mi dedim. Hahaha.. 98 diyecektim ben abi, kusura kalma.."
Demem o ki önce sakallı bebek, sonra tersten okunduğunda 666 rakamı ile ilişkilendirilen zavallı 1999 yılı, hemen ardından ne idüğü belirsiz milenyum kehanetleri, 2012'de marduk faciası, 2012'de mesih'in dönüşü ve inançsızların (kime göre, neye göre, hangi açıdan) telefi, maya takviminin sonu... Hey maşallah!!!
Kıyamet koptu kopuyor... Eyvallah... Anladık.. Niye bağırıyorsunuz bas bas?? Ben diyorum ki kıyamet geliyor çünkü insanoğlunun ne kendine, ne karşısındakine saygısı kaldı. Yozlaşma günlük kültürümüzün bir parçası oldu, günlük kültürümüz gazoz köpüğünden değersiz, diyorum. Sodom diyorum. Gomore diyorum. Babil'in kuleleri, diyorum. Nuh tufanı, diyorum. Ve insanlık tarihi tekerrürden ibarettir malesef, diyorum. Davul zurna, diyorum. Sivrisinek saz, diyorum. Gerisi boş diyorum... Kime diyorummm??
Belki kıyamet ideal dünyaya açılan kapı demektir. İnsan olmayı henüz öğrenememiş HOMO SAPIENS nesli için bilmem kaçıncı şanstır. Tüm dünya buna inanır belki. Hayat bayram olur. Kim bilebilir. Ben bilmiyorum mesela... Sen bildiğinden niye bu kadar eminsin ki..